Tüm dünyada kan bağışı çoğunlukla Sivil Toplum Kuruluşları (STK) aracılığıyla organize edilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde bağışların yüzde 40’ı Almanya’da yüzde 80’i, Japonya’da ise neredeyse yüzde 100’ü sivil toplum kuruluşları aracılığıyla yapılmaktadır. Elbette bahsettiğimiz bu sivil toplum kuruluşu onlarda Kızılhaç. Bizdeki karşılığı ise Türk Kızılay.

Hemen hemen kan bağışı alan tüm kurumlar kan üzerinde işlemler yapar. Kan üzerinde bulaşıcı hastalıklar için araştırmalar yapılır, 3 bileşene ayrılır ve depolanır. Kan alan ve işleyen personellerin masrafları, laboratuvar ve transfer harcamalarını tüm STK’lar yapmak zorundadır. Elbette toptan harcamalar bu işletme giderlerini en aza indirir. Bu harcamalar kanı kullanan kurumlara karşılattırılır. Yabancıları bilemeyiz ama Türk Kızılay bu işlemlerden bırakın kar etmeyi harcadıklarının karşılığını dahi yeterince alamamaktadır.

Kan bağışının döngüsel biçimde yapıldığı ve ihtiyacı karşıladığı yerler, tahmin edildiği gibi gelişmiş ülkeler. Bu da karşılıksız yapılan gönüllü bağışlar sayesinde oluyor. Bizde ise bu tür bağışlar giderek azalmakta. Gelişmemiş ülkelerde olduğu gibi hasta yakınlarının karşılıklı al-ver tarzını sıklıkla uygulamaktayız. Kan bağışı bilincinin azalması ya da olmaması bu sonucu doğuruyor. Bıkmadan, usanmadan bağışı artırmak için bilinci artırmaya çalışmak lazım. Kanın kime ne zaman gerekeceği bilinmez. İçimizden birisine gerekse, acilen lazım deseler ne hale düşeriz? Kafanızda canlandırsanız ve hazırda kan yok dense, ciddi bir çaresizliğin içinde kalacağımızı gözünüzün önüne getirebilirsiniz.  

Yıllık kan ihtiyacımızın yaklaşık 3 milyon ünite olduğunu biliyoruz. Bu ihtiyaç bir şekilde karşılanmak zorunda. Tabi uygun olan sürekli ve karşılıksız bağış. Yoksa hazırda kanın bulunmadığı durumlardaki uygulamalar hem sağlıklı değil, hem de insani değil. Hasta acilde, ameliyat diyorlar, 4 ünite kan lazım dediler. Bul getir. Nasıl bir çaresizlik değil mi? O yüzden kan bağışının sürekli ihtiyaç olduğu, karşılıksız verilmesi gerektiği bilinci küçük büyük herkese aşılanmalı.

Nasıl olmalı kan bağışı?

Güvenli, gönüllü, düzenli, bilinçli, karşılık beklemeksizin olmalı. 15 dakikanı ayırarak hayat kurtarabilirsin…

Türk Kızılay Bursa Şube Başkanı

Prof. Dr. Murat Tutanç