Bursa’nın üretim gücünü yapay zekâ ile yeniden tanımlayacak bir dönüşüm süreci başladı. BTSO Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi Başkanı Osman Akın, bu sürecin ertelenemez bir öncelik olduğunu vurguluyor. Otomotiv odaklı zirvelerden TEKNOSAB’daki veri merkezi projesine, firmaların dijital yetkinlik ölçümünden model fabrikanın yenilenmesine kadar atılan adımların, Bursa’yı geleceğin küresel rekabetinde güçlü bir konuma taşıyacağını ifade ediyor.

– BTSO çatısı altında yapay zekâ alanında nasıl bir vizyon ortaya koyuyorsunuz?
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Bilgi İşlem ve Otomasyon Teknolojileri Konseyi olarak, Başkanımız Sayın İbrahim Burkay’ın liderliğinde üyelerimizin ve sektörlerimizin yapay zekâ dönüşümünü hızlandırma hedefimiz doğrultusunda güçlü adımlar atıyoruz. Bu yıl ilkini düzenlediğimiz Next Level Yapay Zekâ Zirvesi’ni, Bursa’nın ihracatının lokomotifi olan otomotiv sektörü odaklı gerçekleştirdik. Otomotiv, şehrimizin üretim ve ihracat gücünün en stratejik ayağını oluşturuyor. Dolayısıyla bu alanda farkındalık oluşturmak, teknoloji transferini sağlamak ve dönüşümü başlatmak bizim için kritik bir öncelik. Zirvemiz, başta TÜBİTAK Yapay Zekâ Enstitüsü olmak üzere ülkemizin önde gelen kurumlarını ağırladı ve bu alanda kalıcı bir geleneğin ilk adımı oldu. Bu alandaki çalışmalarımıza yenilerini eklemeyi planlıyoruz.

– Yapay zekâ dönüşümünde verinin rolü nedir ve bu alanda ne gibi projeleriniz var?
Yapay zekâ dönüşümünün temelinde veri yer alıyor. Bu nedenle TEKNOSAB’da büyük ölçekli bir veri merkezi hayata geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. TEKNOSAB’da Girişim Sermayesi Yatırım Projesi modeliyle hayata geçen Lojistik Teknopark Projesi’ndeki inşaat çalışmaları tamamlandığında, veri merkezimizi de devreye almaya başlayacağız. Bu merkez, üyelerimize hizmet sunmanın yanı sıra hizmet ihracatı yapabilecek kapasitede olacak. Böylece hem işletmelerimizin maliyetlerini optimize edeceğiz hem de karbon ayak izini azaltma yönünde önemli bir adım atacağız.

– Firmalarımızın bu dönüşüme hazır olup olmadığını ölçümleyebiliyor musunuz?
Bursa’daki firmalarımızın yapay zekâ ve dijital yetkinlik seviyelerini ölçmek amacıyla da girişimlerimizi başlattık. Bursa Model Fabrikamızı da bu doğrultuda yenileyerek, yapay zekâ tabanlı üretim tekniklerine uyumlu hale getirmeyi planlıyoruz.

– Yapay zekâ alanında iş dünyasını neler bekliyor?
Yaklaşık sekiz yıldır yapay zekâ teknolojileri geliştiren biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu alan geleceğin değil, bugünün konusu. Sağlıktan otomotive, akademiden endüstriye farklı alanlarda yürüttüğümüz projeler bize büyük tecrübeler kazandırdı. Ancak şunu da açıkça belirtmeliyim; Bursa’da hem bilişim yatırımlarının hem de sanayicilerimizin yapay zekâya olan ilgisinin henüz yeterli seviyede olmadığını görüyoruz. Bu durum, sektördeki potansiyel ile mevcut farkındalık arasında önemli bir boşluk olduğunu gösteriyor.

– Gelecek açısından bu süreci hızlı yürütmek neden bu kadar kritik?
Yapay zekâ dönüşümünü hızla gerçekleştirmezsek, bunun maliyeti diğer dijital dönüşüm süreçlerinden çok daha ağır olacaktır. Kobot teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, üretimde insan maliyetlerinin azalması; bugün tekstilde yaşanan küresel rekabet baskısının yarın otomotivde de hissedilmesine yol açabilir. Bu nedenle KOSGEB gibi kurumların da bu alana çok daha güçlü destek vermesi büyük önem taşıyor.

– Son olarak, Bursa’yı gelecekte nerede görüyorsunuz?
Bursa’nın üretim gücünü yapay zekâ ile yeniden tanımlayacağımız bir döneme giriyoruz. Bu süreci doğru yönettiğimiz takdirde, sadece bugünün rekabetinde değil, geleceğin küresel pazarlarında da güçlü bir konuma sahip olacağız.