ASKON Bursa Şube Başkanı, DEİK Türkiye-İrlanda İş Konseyi Başkanı, ASKON Bursa Başkanı, BTSO Dış Ticaret Konseyi Üyesi ve Nefix Yönetim Kurulu Başkanı olan Emre Yıldız, Bursa Dış Ticaret Merkezi gibi organizasyonların da katkısıyla ihracata daha fazla ağırlık verilmesi halinde Türkiye’nin global pazarda en büyük merkez rolünü üstlenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. 37 yaşında önemli görevler üstlenen Yıldız, tecrübelerini ve hedeflerini BTSO Ekonomi’ye anlattı.

BİRKAÇ GÖMLEĞİ TAŞIYAN BİR PROFİL İLE ÇALIŞMALARINIZI SÜRDÜRÜYORSUNUZ. İŞ HAYATINDA KISA SÜREDE HIZLA YÜKSELMENİZİ NEYE BORÇLUSUNUZ?

Üniversite eğitimi almak için 2004 yılında Ukrayna’ya gittim. Bursa’daki birçok firma, ürünlerini yurtdışında pazarlamak için üniversite hayatım boyunca benden destek ve yardım istiyordu. Bursa’daki firmaların ürünlerini yurt dışında satarak hem öğrenciliğe devam ettim, hem de ihracata yönelik çalışmalar yaptım. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra da o dönemde kazandığım tecrübeler ışığında bir dış ticaret şirketi kurdum. Yine Bursa’daki üretici firmaların farklı alanlardaki ürünlerini Rusya ve Avrupa pazarlarına satmaya başladım. Şirketimiz, fuarlar ve uluslararası ziyaretlerle müşteri portföyünü ve iş ortaklıklarını çoğaltmaya başladı.

‘HEM CİROMUZU, HEM DE MARKAMIZI BÜYÜTTÜK’

“Zamanla hem ciromuzu, hem de müşteri kapasitemizi artırarak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ihracatçı birliklerinde kayıtlı ve sürekli işlemde olan firma konumuna geldik. Bazı alanlarda uzmanlaşarak kendi markamızı oluşturmaya başlarken, aynı zamanda bazı ürünleri de kendimiz üretmeye başladık. Üreticilerle kendi markamızla iş ortaklıkları yaparak ticari faaliyetlerimizi devam ettirdik. Dış ticaret odaklı çalıştığımız için STK’lar, iş insanları dernekleri ve TİM’in organizasyonlarında yer aldık. Bu şekilde bir markalaşma süreci başlamış oldu. Yaklaşık 3 yıl önce ASKON’un Bursa Şube başkanlığı görevine getirildim. Burada Kurucu Başkan olarak göreve başladım. Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte Bursa’da ASKON’un faaliyetlerini yürütme gayretindeyiz. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-İrlanda İş Konseyi Başkanlığını da yürütüyorum. Türkiye-Portekiz İş Konseyi’nde Yürütme Kurulu üyesiyim. Türkiye-Kırgızistan İş Konseyi’nde ise Başkan Yardımcılığı görevinde Bursa’yı temsil ediyorum.

FİRMANIZIN FAALİYETLERİNİ ÖZETLEYEBİLİR MİSİNİZ?

Firmamız Nefix markası ile yapıştırıcılar ve yapı kimyasalları alanında üretim gerçekleştiriyor. Yapı kimyasalları dediğimizde binalarda kullanılan birçok yapıştırıcı kimyasal ve izolasyon malzemelerini kapsıyor. Yapıştırıcı grubumuzda da otomotiv, mobilya ve inşaat alanında kullanılan özel ürünler üretmekteyiz. Nefix, yaklaşık 140 kişilik ekiple faaliyetlerini yürütüyor. 11 ülkede ofislerimiz ve organizasyonlarımız var. Avrupa ve Afrika ülkeleri ile Rusya pazarı başta olmak üzere 55 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 

‘RUSYA, EN GÜÇLÜ PAZARIMIZ’

YENİ PAZARLAR NOKTASINDA HEDEFİNİZDE NELER VAR? RUSYA-UKRAYNA ARASINDAKİ YAŞANAN GELİŞMELER SİZİ DE YENİ PAZAR ARAYIŞLARINA YÖNLENDİRDİ Mİ?

Rusya, bizim en güçlü olduğumuz ülkelerden biri. Tabii ki Ukrayna ile yaşanan gerilim, ticari faaliyetlerin kısıtlanmasına sebep oldu ama yeni pazarlara her zaman açığız. Rusya ve Ukrayna ile başlayan ticari faaliyetlerimiz şu anda 55 ülkeye ulaştı. Avrupa ve Afrika’da aktif şekilde çalışmalar yürütüyoruz. Brezilya, Arjantin, Orta Karayipler, Orta Amerika ülkeleri ve tüm Amerika pazarı olmak üzere yeni hedefler belirledik. Özellikle Afrika’da daha fazla yer almak istiyoruz. Uzak pazarlara da ulaşıp, o bölgelere de mal satarak markamızın tüm pazarlarda bulunmasını amaçlıyoruz. Fuar ziyaretleri ve uluslararası girişimlerle pazar alanlarımızı güçlendirmeye çalışıyoruz.

BURSA VEYA BAŞKA İLLERDE YENİ YATIRIM PLANLAMALARINIZ VAR MI?

Yatırımlarımız, Bursa ve İstanbul özelinde devam ediyor. Bursa’da yatırım planlarımız var. Bursa’da ürünlerimizi daha komplike bir şekilde üretebileceğimiz bir sanayi tesisi kurmayı planlıyoruz ve bununla ilgili görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Genelde organize sanayi bölgelerinde kimyevi ürünlerin üretimi ile ilgili bazı sıkıntılar var. Onları aşmaya çalışıyoruz. Ürünlerimiz kimyasal olduğu için çevreye duyarlı bir tesis oluşturmamız gerekiyor. Bunu nerede yapabiliriz, üretimi nasıl Bursa’ya çekebiliriz diye bir Bursalı ve aynı zamanda Bursa aşığı olarak yatırımlarımı şehrimizde toparlamaya çalışıyorum.

‘11 ÜYEMİZİ DEİK BÜNYESİNE DAHİL ETTİK’

DEİK’TE ÖNEMLİ GÖREVLERİNİZ VAR? BURADAİ ÇALIŞMALARINIZIN BURSA YANSIMALARI NASIL ŞEKİLLENİYOR?

Üyelerimizden 3 firmayı ilk yılımızda DEİK bünyesine dâhil ettik. 3 firmamız DEİK denetimlerinde ve iş konseylerinde yer aldı. Şu anda Bursa ASKON’a üye olan 11 firmamız, DEİK’te yönetimlerde yer almakta. Aynı zamanda DEİK yönetiminde yer alan BTSO Başkanımız Sayın İbrahim Burkay ile birlikte Bursa’da toplantılar gerçekleştirdik.DEİK, çok önemli bir kuruluş. Ekonomi ve diplomasiye yön veriyor. Bursa genelinde daha çok firmamızı DEİK’e taşımak istiyoruz. DEİK’ten çıkan işleri de üye olmasa bile Bursa’da yer alan firmalarımıza projeleri anlatmak ve devamlı bilgilendirmek istiyoruz. Örneğin, İrlanda’da şu anda çok ciddi bir konut sıkıntısı var. ‘Herkese bir konut projesi’ kapsamında hükümet 20-30 bin civarında konut inşa etmek istiyor. Biz burada yer alabilecek tüm firmalarımızı İran’a taşımak istiyoruz. Özel sektör ve hükümet projelerinde yer alabilecek firmalarımızı DEİK’in gücünü de arkalarına alarak uluslararası alanda iş yapmasını sağlamaya çalışıyoruz.

GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE BÜYÜKELÇİLER TOPLANTISINDA YER ALDINIZ. TOPLANTIDA NE GİBİ ÇIKTILAR ELDE EDİLDİ?

Ülkemizin hem ekonomik, hem politik, hem de dış politikaları ile ilgili değerlerini dünyada temsil eden tüm büyükelçileri Ankara’da bir araya getiren önemli bir toplantıydı. Toplantının ekonomik tarafında değerli katılımcımız Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank’a sanayiciler olarak talep ve fikirlerimizi aktarma fırsatımız oldu. Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile yine dış ekonomik ilişkiler konusunda neler yapabileceğimizi değerlendirme fırsatımız oldu. Büyükelçilerimizle ekonomik anlamda yurt dışındaki temsilciliklerde neler yapabileceğimizi ve hangi noktalarda yer alıp, daha fazla ülkeye nasıl ulaşabileceğimiz konusunda değerlendirmelerde bulunduk. Hepsi kayıtlara geçti, yazılı hale getirilerek raporlandı. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nureddin Nebati’nin de katılım gösterdiği toplantıda hem ASKON olarak, hem de DEİK olarak yer alarak üzerimize düşen görevi yerine getirdik. Bursa’mızın sanayi ve ticaret hacminden de bahsederek şehrimizi en güzel şekilde temsil ettik.

‘BURSA DIŞ TİCARET MERKEZİ, KRİTİK ÖNEMDE’

“Bursa’daki sanayi üretimini doğru yönlendirip doğru büyütürsek Başkanımızın da dediği gibi Bursa büyürse Türkiye de büyür. Üyesi olduğum BTSO Dış Ticaret Konseyi de kent ve ülke ekonomisi açısından kritik bir rolde. BTSO tarafından KOBİ düzeyindeki firmaları ihracata teşvik etmek amacıyla kurgulanan ‘Bursa Dış Ticaret Merkezi, ihracata dönük eğitim ve danışmanlık çalışmaları ile Bursa’da ihracatın tabana yayılması ve şehrin ihracatçı kimliğinin güçlendirilmesine önemli katkılar sağlayacak.”

‘KİMYEVİ ÜRETİM YAPAN OSB’LERE İHTİYAÇ VAR’

BURSA’DA ÖZEL BİR OSB YAPILANMASINA İHTİYAÇ VAR MI SİZCE?

Bursa’da kimyasal üretim tesisleri mevcut ancak kimya ihtisas OSB ne yazık ki yok. OSB’lerde üretim konusunda yaşadığımız bir takım sıkıntılardan dolayı kimya alanını farklı OSB’lerin içerisine hapsetmiş durumdayız. Çevre duyarlılığında Avrupa standartlarının buna göre belirlenmiş olması, bu şartlara uygun bir kimyevi OSB ihtiyacını aklımıza getiriyor. Bursa, her alanda sanayisi güçlü bir şehir. Üretim yaparken, doğaya zarar vermememiz gerekiyor. Gelecek nesillere karşı bir sorumluluğumuzdur bu. Kentimizin doğasına zarar vermeden, tüm çevresel kriterlerin yerine getirildiği bir OSB, sektörümüz için daha uygun olacaktır. Bu talebimizle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Burkay’ın özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatı ile birlikte çevreye duyarlı çalışmalarını ilgi ve takdirle takip ediyoruz. BTSO’nun ve İbrahim Başkanımızın bu yöndeki çalışmalarını da aynı zamanda destekliyoruz. Kimya alanında faaliyetlerini Bursa dışında sürdüren birçok firma var. Bu firmaların, atıklarından doğaya zarar vermeden nasıl kurtulduğunu araştırıyoruz. Firmaların üreterek ve ihracat yaparak büyümesi gerekiyor ancak bunu yaparken de bulunduğumuz şehri kirletmememiz gerekiyor. Marmara bölgesinin birçok noktasına kimya sektörü yayılmış durumda ancak buradaki denetim süreçleri iyi analiz edilmeli. Kanalizasyonundan atık yönetimine kadar planlanmış OSB’lerin faaliyette olması gerekiyor. BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Burkay, TEKNOSAB gibi muazzam bir projeyi hayata geçirdi. Başkanımız ve BTSO öncülüğünde ile görüşmeler gerçekleştirerek belki yeni bir kimya ihtisas OSB’si de hayata geçirilebilir.

ASKON’UN VİZYONUNU DETAYLANDIRIR MISINIZ?

ASKON, 1998 yılında milli ve yerli iş insanlarını tek çatı altında toplayarak ülkemizin gelişmiş ülkeler seviyesine gelmesi için gerekli girişimlerde bulunan bir iş insanları derneğidir. Türkiye’nin hemen hemen her noktasında gerek temsilcilik, gerekse şube olarak faaliyetlerini sürdüren dünyanın birçok noktasında temsilcilikleri bulunan eski bir derneğiz. Hem dünya, hem de Türkiye genelinde 8 bini aşkın üye sayımız mevcut. ASKON’un vizyonu, sunumlarımızdan da anlaşılacağı gibi milli parkurlara güçlü aday olmak. Ülkesini seven, hizmet etmek için çalışan iş insanlarını bir çatı altında toplayarak, birlikten kuvvet doğar mantığı ile faaliyetler içerisinde; hem hükümetle, hem diğer STK’larla görüş alışverişi içinde ve devamlı iletişim içerisinde olan bir dernek yapısında faaliyet yürütüyoruz. 

'ASKON’A ÜYE SEÇMEDE KRİTERLERİMİZ VAR’

BURSA’DA KAÇ ÜYENİZ VE NASIL BİR YAPILANMANIZ VAR?

ASKON olarak Bursa’daki tüm alanlarda ve sektörlerde aktif bir dernek olmak istiyoruz. Tekstil, mobilya, otomotiv ve inşaat gibi alanlarında birçok firmamız ASKON’a üye olarak ailemize katıldı. Şu an 100’ün üzerinde üye sayımız var. Bu sayı artmaya devam ediyor. ASKON oluşumunu sıfırdan başlattığımız için üye seçerken de özen gösteriyoruz ve belli kriterlerimiz var. Üye olmak isteyen çok insan var. Biz gerçekten değer katarak içerideki yapılanmayı bozmayacak kişilerin derneğimizde olmasını istiyoruz. Herkese kapımız açık tabi ki ancak kişisel çıkarların dışında topyekûn bir kalkınmaya odaklanan ve hedefleri olan Türkiye’deki oluşumlara hizmet etmek isteyen firmalar önceliğimiz. 

ASKON BURSA OLARAK GERİDE BIRAKTIĞINIZ 3 YILI DEĞERLENDİRİR MİSİNİZ? BURSA’DA NE GİBİ İZLER BIRAKTIĞINIZI DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

DEİK’te Ekonomik İlişkiler Kurulu aktif bir şekilde yer alıyoruz. ASKON Bursa Şubesi’nin kurulması, üye ziyaretleri, firmalara ASKON’un doğru bir şekilde anlatılması, Bursa’da alanında tarihi ve köklü bir geçmişi olan firmaların derneğimizde yer alması gibi çalışmalarımız oldu. Kuruluş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Genel Kurul süreci oldu. Kurucu Başkan olarak Genel Kurul’a gidip seçilmiş Başkan olarak tekrar görevimi devam ettiriyorum. Mart 2021’den itibaren yönetim kurulumuz ile birlikte faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ettik. Özellikle Türkiye’nin geleceğine yönelik birçok projede yer alarak ASKON’u tanıtmayı sürdürüyoruz. Gerek BTSO olsun, gerekse diğer STK’lar ve iş insanları dernekleri olsun tanışarak hedeflerimizi anlatmaya gayret ettik. 2021 yılında da bu yaptığımız çalışmalar Genel Merkezimiz tarafından takdir edildi. ‘En etkili şube’ ödülünü almaya hak kazandık ve bu bize büyük bir mutluluk, motivasyon kaynağı oldu. Çalışmalarımızı aynı yönde devam ettiriyoruz. Bursa’daki tüm paydaşlarla ve kurumlarla, daha aktif girişimlerin içerinde nasıl yer alabiliriz, Bursa’ya hitap edecek projelerde nasıl yer alabiliriz düşüncesiyle her yerde olmaya çalışıyoruz. Zaman geçtikçe Bursa’daki ASKON ismi güçlenmeye devam edecektir. 

‘ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIKTAN KURTULMALIYIZ’

ENFLASYON VE YÜKSEK GİRDİ MALİYETLERİ, FİRMANIZI ETKİLİYOR MU?

Dünya, zor bir dönemden geçiyor. Yüksek enflasyon, hemen hemen dünyanın tüm ülkelerinde hissediliyor. Artan enerji maliyetleri, Rusya-Ukrayna savaşının etkileri gibi birçok faktörü dikkate aldığımızda enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’nin de bu durumdan etkilenmesi kaçınılmaz oldu. Enerji de yapılan yerlileşme hamleleri yaşanan bu kriz ortamına çözüm olacağını düşünüyorum. Her yerde GES yapılmaya başlandı, nükleer enerji santrallerimiz geliyor. Yeni doğalgaz kaynaklarının devreye alınması ile de birlikte enerjide dışa bağımlı yapıdan kurtulacağımızı düşünüyorum. Ancak şu anda işçilik ve üretim maliyetleri ile hammadde fiyatlarında tüm sanayicilerimiz zorlanıyor. Bu sene eski enerji fiyatlarında kalsaydık dış ticaret fazlası veren bir ülke konumuna gelebilirdik. Bu noktada benim önerim; hem üretim, hem de ihracat merkezli büyüme yapmamız. Tabii ki yereldeki işleri göz ardı edelim demiyorum ancak döviz kaynağını yurtdışından ülkemize getirdiğimiz takdirde ekonomiye ferahlık katabiliriz. Nakit akışını yurtiçi ile sınırlı tuttuğumuz sürece ekonomide büyüme şansımız yok. Ürünlerimizi yurt dışına satmamız gerekiyor. Türkiye kendine özgü bir model geliştirdi, geliştirmeye de devam ediyor. Elbette sancılar var ancak gerçekleştirilen yerli ve milli hamlelerle süreci ilerleterek başarılı olacağımıza inanıyorum. İş dünyamızın bu noktada yapıcı eleştirilerde bulunması, siyasi ve politik ortamlardan uzak bağımsız bir şekilde rotasını belirlemesi gerekiyor. Türkiye’nin mevcutta uyguladığı politikalarla ihracat merkezli bir ülke konumuna geleceğine inanıyorum. ,

GENÇ İŞ İNSANLARINA NELER TAVSİYE EDERSİNİZ?

Öncelikle işimize konsantre olmamız gerekiyor. Çünkü işimizi başarılı bir şekilde yapmazsak ya da işimizde güçlü olmadan birçok farklı kurum ve kuruluşta olmaya çalışırsak başarılı olamayız. Benim tavsiyem, işlerini ciddiye alarak kişisel gelişimlerine önem versinler. Öğrenmenin yaşı yok, ben hala kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Dünya konjonktürünü yakından takip etsinler. Türkiye’de ticaret yapmak zor olabilir ancak yetkinliğinizi artırıp donanım eklediğiniz zaman bunların geri dönüşünü mutlaka göreceksiniz.