Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ekonomide yeni dönem" söylemi ve ekonomi yönetiminde yaşanan bayrak değişimi piyasalara olumlu yansıdı. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın enflasyonla mücadele sürecinin tüm araçlarla kararlı bir şekilde destekleneceğine vurgu yapmasının ardından Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarıyla ekonomi yönetiminden gelen mesajları en üst düzeyde desteklemesi piyasalara moral verdi.

Kasım ayının ikinci haftasıyla başlayan "yeni dönem" söylemi ile Türk lirası varlıkları son dönemde pozitif ayrıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında piyasa beklentileri doğrultusunda faiz artışına gitmesi ve para politikasındaki sadeleşme ile birlikte PPK metnindeki öngörülebilirlik, getiri arayışındaki yabancı yatırımcıların Türkiye'yi radarına almasını sağladı. Ekonomi yönetimince atılan adımlar Türk lirası varlıklara talebi artırırken, Türkiye'nin 5 yıllık risk primi göstergesi CDS (Credit Default Swaps) tarafında da önemli iyileşme yaşandı.

İSTİKRAR, BÜYÜME VE İSTİHDAM VURGUSU
Açıklamalarında istikrar, büyüme ve istihdam üzerinde duran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomide dünyanın ve ülkenin içinden geçtiği süreci dikkate alan yeni bir yaklaşımı hayata geçireceklerini kaydetti. Bakanlıklar ve kurumların yanında ilgili tüm kesimlerle yakın diyalog ve iş birliği halinde ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı, “Ekonomisi güçlü olmayan bir ülkenin diğer alanlardaki kazanımlarını koruyamayacağının bilinciyle yeni bir istikrar, büyüme ve istihdam odaklı seferberlik başlatıyoruz. Amacımız dünyanın siyasi ve ekonomik bakımdan tarihi bir değişim sürecinden geçtiği şu dönemde ülkemizi hedeflerimiz doğrultusunda geliştirmek ve kalkındırmak." diye konuştu.

ÖNCELİK ENFLASYON
Ekonomi politikalarını fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrar olmak üzere 3 sac ayağı üzerinde inşa edeceklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı, önceliklerinin enflasyonu tek haneye çekmek olduğunu ifade etti. İstihdamı artırarak vatandaşların iş ve aş endişelerini ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı, yerli ve uluslararası yatırımcılara da Türkiye’ye güvenmeleri yeni yatırımlara başlamaları çağrısında bulundu.

PİYASA DOSTU BİR DÖNÜŞÜM PROGRAMI
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ise yapmış olduğu yazılı açıklamada büyüme ve istihdama yeni bir ivme kazandıracaklarını belirterek, piyasa dostu bir dönüşüm programına odaklanacaklarını söyledi. Elvan’ın açıklamalarında şu ifadeler yer aldı:
“Ekonomi politikalarımızın esası, büyüme ve istihdamı artırma amacıyla uluslararası normlara uygun, şeffaf, öngörülebilir, hesap verebilir politikaların tasarımı ve uygulanmasının sağlanmasıdır. Türkiye kurala dayalı işleyen bir piyasa ekonomisi geleneğine sahiptir. Önemli olan kurumların güçlendirilmesi, kuralların etkili bir biçimde işletilmesidir. Bu kapsamda, oluşturacağımız politikalarda ilgili tüm tarafların katkısını alarak istişareye dayalı, katılımcı bir anlayışla hareket edeceğiz.

ENFLASYONLA MÜCADELE SÜRECİ DESTEKLENECEK
Önümüzdeki dönemde makroekonomik istikrarı muhafaza ederek büyüme ve istihdama yeni bir ivme kazandıracağız. Öncelikli olarak ele aldığımız enflasyonla mücadele sürecini, maliye politikaları ve diğer tüm araçlarımızla kararlı bir şekilde destekleyeceğiz. Mali disiplini koruyarak gerçekçi bir risk yönetimi ile kamu finansmanının kalitesini artıracağız.Vergi düzenlemeleri başta olmak üzere mevzuatta öngörülebilirliğin artırılması ve bu sayede yatırım ortamının hem yerli hem de uluslararası girişimciler açısından her bakımdan iyileştirilmesi için gerekli adımlar, başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere ilgili tüm taraflarla iş birliği halinde atılacaktır.

YENİ FIRSATLARIN OLUŞACAĞI BİR TOPARLANMA DÖNEMİ
Uygulayacağımız ekonomi politikalarıyla, bir taraftan tüm vatandaşlarımızın üreterek gelir elde ettiği bir ortam tesis ederken, diğer taraftan başta Covid-19’un olumsuz etkilerini gidermek üzere insan odaklı bir anlayış içerisinde sosyal programlarımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönem, küresel salgının etkilerinin azaldığı, yeni fırsatların oluştuğu bir toparlanma dönemi olacaktır. Bu çerçevede, makroekonomik istikrarı güçlendirirken, mikro reformları içeren piyasa dostu bir dönüşüm programına odaklanacağız. Üretim süreçlerinin ihracata dönük, yenilikçi ve ithalat bağımlılığı azalmış bir yapıya dönüşmesini sağlayarak yerli üretim kapasitemizi artıracağız.”

FİYAT İSTİKRARI FİNANSAL İSTİKRAR İÇİN VAZGEÇİLMEZ BİR UNSUR
Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu söyledi. Fiyat istikrarı, finansal istikrar için vazgeçilmez bir unsur, bir ön koşul olarak görülmektedir.” diyen Ağbal, “Diğer yandan, finansal istikrar da fiyat istikrarı için en önemli unsurlardandır. Fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi odaklı sıkı parasal duruşumuz mevcut makrofinansal risklerin azaltılmasına destek olacaktır. Finansal istikrarın korunması ve finansal sistemin güçlendirilmesi hedefleri çerçevesinde bütüncül bir yaklaşımla, yurt içi ve küresel gelişmeler ve risk unsurları yakından takip edilecektir. Finansal piyasaların gelişmesi ve etkin çalışması gözetilecek, makrofinansal ölçekte kırılganlıkların oluşmasının önlenmesi ve var olan kırılganlıkların azaltılması amacıyla ilgili paydaşlarla koordineli ve etkili politikalar uygulanacaktır.”