Antik çağdan beri hayatımızda olan fakat birçoğumuzun adını yeni duymaya başladığı bir malzeme grubu; kompozitler. Kompozit malzemeler ilk olarak İsrailli’lerin kil ve samandan yaptığı kerpiç evlerle karşımıza çıkmıştır. Kil ve saman tek başına kullanıldıkları zaman bir işlev görmezken bir araya getirildiklerinde bir fonksiyonu yerine getirirler. Kompozit malzemelerin oluşum mantığı da tıpkı burada olduğu gibi. İki bileşenin makro seviyede bir araya getirilmesiyle oluşturulan yeni malzemeye kompozit malzeme denir. Kompozit malzemeler, günümüzde güçlü elyaflar içeren malzemelerin daha zayıf malzemelere ya da matrise yerleştirilmesiyle elde edilmektedir. Burada matris dediğimiz malzeme elyafın geometrik düzenini korumakta ve kompozit parçaya etki eden yükü bu elyaflara aktarmaktadır.

Modern kompozitler reçinelerin cam fiberle takviye edildiği 1930’larda kullanılmaya başlanmıştır. Bot ve uçaklar genelde fiberglas olarak adlandırılan cam kompozitlerden oluşturulmuştur. 1970’lerden itibaren karbon, boron ve aramid gibi yeni fiberlerin, metal ve seramiklerden yapılan matrislerin kullanıldığı yeni kompozit sistemlerin gelişimine bağlı olarak uygulamaları artmıştır. İlk uygulamalardan bu yana, hem takviye malzemelerinde, hem de matris malzemelerde birçok yeniliklere gidilmiş, yeni kombinasyonlar uygulanarak, çok daha yüksek performans değerlerine sahip yeni kompozit malzemeler üretilmiştir.

Kompozit malzemelerde, gerek matris özellikleri, gerek takviye malzemesinin türü ve yerleştirme biçimi, kompozitin mekanik, kimyasal ve ısıl özelliklerini fazlası ile yükseltebildiğinden, diğer konvansiyonel imalat malzemelerine oranla kompoziti çok farklı bir boyuta taşımaktadır. Şöyle ki, konvansiyonel malzemelerle imalat yapılırken yalnızca malzemeye şekil verilmekle yetinilirken, kompozit ürün imalatında, şekil verilirken, aynı zamanda malzemenin kendisi de üretilmektedir.

Bu sebeple kompozit malzemeler konvansiyonel malzemelere bir rakip olarak sahneye çıkmış ve ciddi bir şekilde adından söz ettirmeyi başarmıştır. Öyle ki, kompozitler geleceğin malzemesi niteliğine ulaşmış bulunmaktadır.

 

FATMAGÜL DEDE
MAKİNE MÜHENDİSİ

 

Dünyada, kişi başına kompozit tüketimi, artık bir gelişmişlik ölçütü olarak kullanılmaktadır. Nitekim, gelişme sürecini tamamlamış ülkelerdeki kişi başına kompozit kullanım miktarı, ülkemizdekinin yaklaşık 10 katına kadar yükselmektedir. Buna karşılık ülkemizin kompozit pazarında büyüme oranları oldukça sevindiricidir. Her alanda gelecek yatırımlarına hız kesmeden devam eden ülkemizde kompozit kullanımının büyüme oranı yüzde 12 iken bu oran dünyada yüzde 3 mertebesindedir. Bu gelişme sürecinin devamında ülkemizin gelişmiş ülkelerin kullanım miktarını yakın bir gelecekte yakalaması mümkün olacaktır.

Kompozit konusunda yetişmiş personel hemen hemen yok gibidir. Bu durumda, bilimsel temellere dayalı olarak eğitim görmüş, alt ve orta kademe personel ihtiyacını karşılamak üzere eğitim konusuna ciddiyetle eğilinmesi gereklidir. Özellikle kompozit alanında nitelikli elemanların yetişmesine önem veren ülkemizde faydalı eğitim çalışmalarını artarak görmeye devam etmekteyiz. Bu kapsamda Bursa sanayisinden çok sayıda firma çalışanı ile BTSO Akademi vesilesiyle BUTEKOM çatısı altında güzel bir eğitim gerçekleştirdik. “Kompozit Malzeme Üretimi” başlıklı eğitimimize olan yoğun katılım insanların bu alana olan meraklarını da sergilemiş oldu. Eğitim içeriği kompozit malzemelerin tanımı, sınıflandırılması, elyaf ve matris çeşitleri, kompozitlerin uygulama alanları ve üretim yöntemlerinden oluşmaktaydı. Eğitim sonunda eğitmenler eşliğinde Butekom’un kompozit üretim hattına teknik gezi düzenlenerek sahada kompozit üretim yöntemlerini görme imkanı doğmuştur.

 

EMRE ORUÇ
MAKİNE MÜHENDİSİ