BTSO Meclis Üyesi görevinin yanı sıra BTSO Gıda Tarım ve Hayvancılık Konsey Başkanı olan Şener Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Sayılga, 1993 yılında üretime başlayan ve yaklaşık 120 çalışanıyla gıda sektöründe çok önemli bir noktaya gelen firmanın başarı hikâyesini anlattı. 'Kalite Üretir' mottosuyla hareket eden firmanın çalışmaları ve hedeflerini dile getiren Sayılgan, gıda sektörünün talepleri arasında da olan KOBİ OSB'nin önemine ilişkin değerlendirmelerini BTSO Ekonomi ile paylaştı.

Kendinizi ve bu işe nasıl başladığınızı anlatır mısınız?

1956 Muş doğumluyum ama Bitlis’te büyüdüm. Bu meslek, babadan kalma. Babam çerçiydi. Konya’dan geldik. Konya’da bu şirketi kurduktan sonra yaklaşık 17 yıl bu ortaklığımız devam etti. 2000 yılında Bursa’ya geldiğimizde ise Kestel’de faaliyette bulunduğumuz fabrikayı sıfırdan inovasyonla kurduk.

DOĞRU USTAYA DOĞRU REÇETE

Sizi sektörünüzde farklı kılan nedir?

Kalite bizim kırmızıçizgimiz. Hedefimiz, öncelikle insan sağlığını ön plana almaktı. Sadece benim kararlarımla bunlar gelişmedi. 5 yıl içerisinde makineleşme, inovasyon, yeni ürünler, ek ürünler, doğru ürünler üzerinde çalışmalar yaptık. Son bir yıl içerisinde ürettiğimiz her şeyi gözden geçirerek ‘Biraz daha doğru, iyi ürün üretebilir miyiz’ dedik ve ürettik. Ham maddeler eğer doğru seçilirse, yüzde 50 oranla doğru ürünü üretmiş oluyorsunuz. Geri kalan yüzde 50 ise ustalığa bağlıdır. En önemli konulardan biri ise doğru reçeteyi üretebilmek. Doğru reçeteyi doğru ustaya vermek ve doğru ustaya reçeteyi verirken doğru ham maddeyi verebilmek, üretimi takip etmek, takipten sonra kontrol ve kontrolden sonraki sunum önemli aşamalarımızdandır. Kalite hususunda hiç kimsenin taviz veremeyeceği kesindir. Bu konuda taviz verilirse eğer bu sektörde yer edinilmesi asla mümkün değildir. Kalite konusunda bizim ekibimizin tamamı ne kadar hassas ve ciddi olduğumuzu çok iyi bilir. ‘Daha kaliteli bir ürünü nasıl üretebiliriz’ doğrultusunda konuşarak yol alıyoruz. Markamızı bu şekilde ayakta tutuyoruz. Bir yere gelebilmek zordur fakat orada durmak daha da zor.

ŞİRKETLERİN ANAYASASI OLMALI

Yaptığınız ihracat, işletmenizi nasıl etkiliyor?

Avrupa’nın tüm ülkelerinde varız. Afrika’da ise 5-6 ülkede varız. Türkiye ve Balkan ülkelerinde de kısmen varız. Dünya bazında tanınmış çok önemli 3 firmaya fason üretiyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 35-40 arasını ihracata yönlendiriyoruz. Çalışan sayısı yazın 100, kışın 140 civarında değişiyor. Firmamızda 300’e yakın ürün bulunuyor. Bunların ana başlıkları pekmez, tahin, reçel, helva, lokum, fındık kreması, akide şekeridir. Kalite hususunda önümüzde kimseyi görmüyoruz. Esas olan 4 ayak vardır. Bir tanesi liderin adaletli olmasıdır, ikincisi şeffaf olması, üçüncüsü oturduğu yerin hesabını verebilecek olmasıdır, dördüncüsü ise çalışanlar ile sözleşme ve anayasanın çizilmesidir. Bu 4 ayağın herhangi bir tanesi yerinde olmadığı zaman diğer ayaklar kendiliğinden yok olacaktır. İstişare bizde olmazsa olmazdır, istişare olmadan verilen kararlar bizde geçersizdir. Pandemiden dolayı Avrupa ülkesi tarıma çok önem vermedi. Bizi tanıyan her ülke bütün ihtiyaçlarını Türkiye’den karşılamaya gayret ediyor. Ben KOBİ OSB’de BTSO Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Burkay’a son 4 yıldır bu konuyla alakalı yakın ilgisinden dolayı özellikle teşekkür ediyorum. Son zamanlarda bu işin doğrudan halkın bir ihtiyacı olduğu, üreticinin bir ihtiyacı olduğu ve bu konuda yetkili kişilerde ikna edilme yoluna gidildikten sonra biraz rahatladık. Şimdi biraz daha KOBİ OSB gündeme gelmeye başladı ve özellikle bizi çok sevindirdi. Biz ihracatçıyız ama yerimizin küçük olmasından dolayı gelen siparişlere cevap veremediğimden dolayı şu anda ihracata tam cevap veremiyorum. Yapmış olduğumuz ihracatı 3 katına çıkarma sözünü verebilirim ama buna şu anda imkânımız elverişli değil.

BURSA’NIN KOBİ OSB’YE ÇOK İHTİYACI VAR

KOBİ OSB’ye gıda sektörü gerçekten ihtiyaç duyuyor mu?

Benim gibi Bursa’da yüzlerce Türkiye’nin yüzde 61 ihtiyacını meyvede, sebzede gören bir Bursa gerçekten ihtiyacı olan bir yığın üretici var. KOBİ OSB, Bursa için önemli ve olmazsa olmazdır. KOBİ OSB’ye Bursa’da ihtiyacımız var. UR-GE programları başta düşünen, yola koyan, bu işi sürdürebilen bütün BTSO emekçilerine ve özellikle Başkanımız İBrahinm Burkay’a şükranlarımı sunuyorum. Birinciyi yaptık çok güzel oldu, ikinciyi yaptık daha güzel oldu, üçüncüyü yaptık çok daha iyi oldu. Birinciyi yaparken bizim UR-GE’ye katmış olduğumuz firmaların ihracatı yüzde 8,5-9’du, ikinci UR-GE’de 20’lere çıktı, üçüncüde yüzde 35’lere çıktı, dördüncüde yüzde 40’ı geçti ve beşinciyi hazırlanıyorduk pandemi araya girdi. UR-GE’nin getirmiş olduğu programlar, pandemi dönemi olmamış olsaydı şu anda ihracatçılarımız gıdada yüzde 60’ın üstüne çıkmıştı. Çünkü son yılda biraz daha deneyimli olmamız sebebiyle UR-GE’ye almış olduğumuz Bursa’nın değerli firmaları vardı. İhracata yönelik ve yönelecek olan firmaları seçtik bu yüzden kendi kendine güzelleşeceğine inanıyorum.