Gartner her yıl "Geleceğin Stratejik Teknoloji Trendleri" adı altında bir araştırma raporu yayımlıyor. Bu rapor sadece dünyadaki teknoloji şirketlerini değil; gelecekte var olacak her türlü şirket, kurum hatta bireyleri bile yakından etkileyecek 10 teknoloji trendini listeliyor.

2023 yılı Gartner raporunda yer alan on ‘stratejik trend’den biri de Super App'ler. Gartner araştırmasına göre 2027 yılına kadar küresel nüfusun %50’den fazlasının birden fazla Süper App uygulamasını günlük ve aktif olarak kullanacağını öngörüyor. Bu yazıda sizlere Super App nedir, kısaca özetlemeye çalışacağım.

‘Super App’ kavramı, genellikle bir uygulama içinde bir dizi farklı hizmeti birleştiren veya birbirine entegre eden bir uygulamayı tanımlamaktadır. Web uygulamaları yanında daha çok mobil tabanlı cihazlardan kullanımı esas alan bu uygulamalar, genellikle kullanıcıların çeşitli ihtiyaçlarını tek bir platform üzerinden karşılamayı amaçlar. Super App'ler; iletişim, insan kaynakları yönetimi, alışveriş, proje ve görev yönetimi, ödeme yöntemleri, seyahat, ofis yönetimi vb... daha birçok hizmeti içerebilir. Super App'leri kurumlar bazında ele aldığımızda ise dijital dönüşüm için bütünleşik çalışan araçlar olarak da tanımlayabiliriz.

Bu kavram; 2010 yılında Blackberry’nin kurucusu Mike Lazaridis tarafından ‘insanların her gün kullanacakları birçok uygulamanın kapalı bir ekosistemi’ olarak ortaya çıktı. Bugün ise başta Çin olmak üzere uygulama hizmeti sunan pek çok şirket tarafından büyük bir ilgiyle karşılanmaktadır. Çinli şirketlerle birlikte yükselen Super App’ler tüm dünyayı etkisi altına alırken, Reportlinker’ın raporuna göre küresel Super App pazarının, 2028'e kadar %23,8'lik bir büyüme göstereceği tahmin ediliyor.

Super App'lerin avantajları arasında kullanıcıların farklı uygulamalar arasında geçiş yapmak zorunda kalmadan bir dizi hizmeti aynı yerden kullanabilmesi bulunur. Bu kullanıcı deneyimini kolaylaştırabilir ve günlük kullanımı daha hızlı ve sorunsuz hale getirebilir. Yani birçok farklı uygulamayı öğrenmek ve kullanım alışkanlıklarını edinme zorluğunu ortadan kaldırır.

Diğer yandan kullanıcılar birçok farklı yazılıma ödeme yapmak zorunda kalmazlar ve daha düşük maliyetle çözüm elde etmiş olurlar. Super App'ler kullanıcıların farklı yazılımlar kullanırken, kullanmak ve saklamak zorunda oldukları birçok şifre problemini de çözmüş oluyor. Tek bir uygulama söz konusu olduğundan sadece bir şifrenin bilinmesi ve korunması yeterli oluyor. Super App teknolojisi farklı yazılımların ihtiyaç duyduğu daha büyük depolama alanı ihtiyacını da azaltıyor.

Çoğu Super App, geniş bir ekosistem oluşturmak için çeşitli iş ortaklıkları ve hizmet sağlayacıları ile işbirliği yapar. Bu durum, kullanıcılara daha fazla seçenek sunabilir ve uygulamanın kullanıcı tabanını genişletebilir. Örneğin bir Super App içinde kullanıcılar ödeme yapabilir, taksi çağırabilir, yemek siparişi verebilir ve daha birçok hizmeti aynı uygulama üzerinden kullanabilir.

Sonuç olarak; günümüzde birçok büyük teknoloji şirketi kullanıcıların farklı hizmetlere tek bir bir platform üzerinden erişebilmelerini sağlamak için Süper App'ler geliştirmektedir. Super App'lerin giderek daha popüler hale geleceği ve ilerleyen mobil, IOT ve metaverse teknolojileriyle birlikte bu uygulamaların günlük yaşam içinde çok daha önemli rol üstelenecekleri söylenebilir.