Yapay zekâ artık yalnızca inovasyonun değil, stratejik bağımsızlığın da anahtarı. Ancak her teknolojik atılım beraberinde riskleri getiriyor: veri güvenliği ihlalleri, ticari sırların kaybı, etik standartlardan sapma… Bu yüzden dünya genelinde giderek daha fazla kurum, açık bulut çözümlerinin ötesine geçip kapalı devre yapay zekâ altyapılarına yöneliyor.
Kapalı devre yaklaşım, sistemlerin tüm veriyi kurum içinde işlemesi, dışa açık API’ler (Uygulama Programlama Arayüzü) yerine güvenli dahili ağlar üzerinden çalışması anlamına geliyor. Özellikle yüksek değerli ticari bilgi, müşteri verisi ve kritik altyapı verilerinin işlenmesinde bu yöntem; hem gizlilik hem performans hem de sürdürülebilir güvenlik sağlıyor.
Endüstriyel Yetenekten Dijital Güce
Türkiye’nin üretim üssü olan Bursa, güçlü sanayi altyapısını dijitalleşme ile taçlandırma sürecinde. Otomotiv, makine, tekstil ve savunma gibi stratejik sektörlerde yapay zekâ çözümlerine olan ihtiyaç hızla artıyor. Ancak Bursa’daki öncü teknoloji firmalarının birçoğu, küresel platformların “genel amaçlı” yapay zekâ hizmetlerini kullanmak yerine kapalı devre modeller geliştirerek kendi güvenli ekosistemlerini kuruyor. Bu yaklaşımın temel nedenleri ise şöyle sıralanıyor:
- Ticari sırların korunması
- Veri ihlali riskinin en aza indirilmesi
- Yasal ve etik standartlara tam uyum
- Kurum ihtiyaçlarına göre esnek özelleştirme
Bursa'da faaliyet gösteren firmalar, güvenli yapay zeka kullanımına dair deneyimlerini ve geliştirdikleri iş modellerini paylaştı.
“İnsanın Yerini Alan Değil, Onu Güçlendiren Bir Araç”
Adem Aksu
Biorobotec Bionic Robot Teknolojileri A.Ş. Kurucu & CEO
Biorobotec olarak insansı robot teknolojileri, biorobotik kodlama eğitim materyalleri ve yapay zekâ tabanlı çözümler geliştiriyoruz. Eğitim robotlarımızda doğal dil işleme, görüntü tanıma, yüz tanıma ve duygusal durum algılama gibi yapay zekâ modüllerini entegre ediyor; makine öğrenmesi ve derin öğrenme tabanlı algoritmalar ile robotların adaptif öğrenme yeteneklerini geliştiriyoruz.
Biz yapay zekâyı insanın yerini alan değil, onu güçlendiren bir araç olarak konumlandırıyoruz. Doğru regülasyonlar, etik standartlar ve şeffaf kullanım prensipleri ile bu teknolojinin hem ekonomik büyüme hem de toplumsal gelişim için büyük bir fırsat sunduğuna inanıyoruz. Ancak kontrolsüz, etik ilkelerden uzak ve güvenlik önlemleri alınmadan kullanıldığında riskler barındırabileceğinin de farkındayız.
Bu noktada özellikle eğitim kurumları ve özel sektör için geliştirdiğimiz robotik çözümlerimizde kapalı devre yapay zekâ sistemleri kullanıyoruz. Böylece hem verilerin güvenliğini sağlıyor hem de sistemin tamamen kullanıcı ihtiyaçlarına göre özelleştirilmesini mümkün kılıyoruz.
Bursa, sanayi altyapısı ve üniversite iş birlikleri ile yapay zekâ alanında büyük bir potansiyele sahip. Özellikle otomotiv, makine, tekstil ve savunma sanayiinde yapay zekâ tabanlı otomasyon, kalite kontrol ve üretim optimizasyonu çözümlerine yüksek bir ihtiyaç olduğunu görüyoruz. Bu potansiyelin daha hızlı hayata geçmesi için akademi–sanayi iş birliklerinin artırılması, nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi ve Ar-Ge destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bursa’nın bu alanda Türkiye’nin öncü merkezlerinden biri olabileceğine inanıyorum.
“Kapalı Model Altyapıları, Veri Güvenliği Açısından Önemli Bir Avantaj”
Aziz Karaburun
Yeditek Dijital Dönüşüm Lideri
Yeditek olarak endüstrinin dijital dönüşümü için yapay zeka destekli görüntü işleme ve IoT projeleri geliştiriyoruz. Sac metal şekillendirme hatları için gerçek zamanlı kalite ve proses stabilizasyon çözümleri (Digiforming), pres/kalıp koruma, gazlı yay basınçlarının kablosuz izlenmesi (Nitronext) ve fabrikalara özel kameralı kalite kontrol sistemleri gibi ürünlerimizin yanı sıra, kestirimci bakım projeleri ve üretken yapay zeka uygulamaları geliştiriyoruz.
Yapay zeka işimizin merkezinde yer alıyor. İç süreçlerde kod geliştirme ve test otomasyonunda yapay zekadan yararlanarak projelerimizi daha küçük ekiplerle ve daha kısa sürede tamamlıyoruz.
Doğru uygulandığında yapay zeka, üretimde kaliteyi garanti altına almak, duruşları azaltmak, enerji ve malzeme verimliliğini artırmak gibi önemli fırsatlar sunuyor. Ancak, model doğrulama, insan denetimli onay, erişim kontrolü ve kapsamlı test süreçleri olmadan kullanılması ciddi riskler doğurabilir. Bu nedenle veri güvenliği kritik bir konu. Genel amaçlı büyük dil modeli uygulamalarında, kontrolümüz dışında kalan gizlilik politikaları nedeniyle tam güvence sağlanamayabiliyor. Bu yüzden gizli verilerin paylaşılmaması, zorunlu durumlarda anonimleştirme veya maskeleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Bursa, güçlü otomotiv ve tedarik ekosistemi, nitelikli iş gücü ve üniversite–sanayi iş birliği ile üretimde yapay zeka uygulamaları için yüksek potansiyele sahip. Ancak sahada, denenmiş ve geri dönüşü net çözümlere, sensör/kamera altyapısına ve çalışanlara yönelik temel yapay zeka eğitimlerine ihtiyaç var. Yeditek olarak bu alanlara odaklanıyor; mimari seçimden kuruluma ve devreye almaya kadar kapalı model altyapıları dahil olmak üzere uçtan uca çözümler sunarak hem güvenliği hem de verimliliği artırıyoruz.
“Tehdit Olarak Görürsek Bu Teknolojinin Sunduğu Fırsatları Kaçırırız”
Emre Kayretli
Vomsis Kurucu Ortak
Vomsis, açık bankacılık ekosisteminde faaliyet gösteren bir yazılım girişimidir. Tüm bankaları tek ekranda toplayan altyapımız, işletmelere finansal işlemlerini kolaylaştırma imkânı sunar. Bankacılık ürünlerini tek bir panelden görüntüleme, işleme, raporlama ve aktarım hizmeti sağlayan uçtan uca açık bankacılık finansal çözüm platformu olarak, finansal veriye güvenli ve pratik erişim sağlıyoruz.
Yapay zekâ, iş süreçlerimizin birçok noktasında aktif rol alıyor. Özellikle veri analizinde, kullanıcı davranışlarını yorumlamada ve müşteri deneyimini kişiselleştirmede yapay zekâyı uyguluyor; süreç otomasyonları ve akıllı öneri modülleri gibi alanlarda da yapay zekâ destekli çözümler geliştiriyoruz. Yapay zeka kullanımında veri güvenliği ve mahremiyet gibi riskleri göz ardı etmemek gerekiyor. Eğer tehdit olarak görüp aşırı kısıtlamalara gidersek, bu teknolojinin sunduğu fırsatları kaçırırız ve global rekabette geride kalırız. Bu nedenle bilinçli ve stratejik bir yaklaşım şart. Özellikle kritik veriler söz konusu olduğunda, kapalı sistemlerde kendi yapay zekâ altyapısını oluşturmanın daha güvenli bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.
Yapay zekâ teknolojileri çok hızlı yön değiştirebildiği için adaptasyon kabiliyeti yüksek iş birlikleri Bursa’nın öncelikli ihtiyaçları arasında yer alıyor. Bursa’daki yerel girişimler, eğitim kurumları ve sanayi iş birliğiyle bu ekosistem güçlendirilebilir. Bunun için teknoloji yatırımları, eğitim programları ve proje destekleri kritik öneme sahip. Yeterli sayıda yetişmiş mühendisimizin olmaması ve zamanın hızla ilerlemesi, bu konuda daha hızlı adımlar atmamızı zorunlu kılıyor. Bu nedenle hem global yapay zekâ çözümlerini güvenli şekilde kullanma yetkinliğimizi artırmalı hem de yerli teknolojiler için ciddi Ar-Ge bütçesi ve zaman ayırmalıyız.
“Kontrollü Kapalı Devre Yapılar Kuruyoruz”
Ali Emek
Trade Atlas Genel Müdürü
Firmamız, küresel ticaret verilerini ve yapay zekâ tabanlı teknolojileri kullanarak firmalara pazar araştırması, müşteri bulma, rakip analizi, GTİP kodu belirleme ve gümrük vergisi analizi gibi alanlarda veri odaklı çözümler sunuyor.
Yapay zekâyı dış ticaretin farklı aşamalarına entegre ederek kullanıcıya hız ve verimlilik kazandırıyoruz. HS Calculus ve TradeCalculus platformlarımız, ürünlerin doğru sınıflandırılmasını, küresel pazar fırsatlarının görülmesini ve en uygun ticaret ortaklarının tespitini sağlıyor. “En Uygun İthalatçı” ve “İthalatçı Tahmini” modüllerimiz, yüksek doğrulukla hedef pazar avantajı sunuyor.
Yapay zeka teknolojisinin sunduğu fırsatların yanında, veri güvenliği ve etik kullanım gibi sorumluluklar da bulunuyor. Sistemlerin şeffaflık, veri güvenliği ve etik ilkelere uygun tasarlanması gerektiğine inanıyoruz ve tüm çözümlerimizi kullanıcı verilerinin gizliliğini esas alarak geliştiriyoruz. Dış ticaret gibi yüksek değerde bilginin olduğu bir alanda tamamen kontrollü, kapalı devre yapılar kuruyoruz. Kullanıcı verilerinin dışa açılmadığı, güvenlik standartlarına uygun işlendiği ve yalnızca sistem içindeki süreçlerde kullanıldığı bir yapı oluşturuyoruz. Bu yaklaşım, hem veri güvenliğini hem de sürdürülebilir performansı sağlıyor.
Firmaların kendi yapay zekâ altyapılarını kurmaları veya kapalı devre sistemler kullanmaları, özellikle ticari sırlar, müşteri bilgileri ve stratejik veriler için zorunludur. Biz de yapay zekâ çözümlerimizi tamamen kendi altyapımız üzerinde geliştirip işletiyoruz. Tüm analiz, tahminleme ve iletişim modüllerimiz dışa veri aktarımı olmadan çalışıyor. Böylece kullanıcı verileri yalnızca ilgili işlem için kullanılıyor ve sistem dışına çıkarılmadan maksimum gizlilik sağlanıyor.
Bursa, yapay zekâ alanında yüksek potansiyele sahip olsa da, sanayiye entegrasyon konusunda henüz yolun başında. Yapay zekâ artık yalnızca operasyonel verimlilik değil, küresel pazarlarda stratejik konumlanma için de kritik bir unsur. Bursa’daki firmaların bu dönüşüm sürecinde yer alması, yerel sanayinin sürdürülebilirliği ve Türkiye’nin rekabet gücü açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle teknolojik farkındalığın yüksek olduğu, dijital yetkinliklerin yaygınlaştığı bir ekosistemin inşası gerekiyor.
Kritik Soru: Bu Veriler Kimin Elinde?
İlker Özgüven
BTSO E-Ticaret ve Dijitalleşme Konseyi Başkanı - Meclis Üyesi
E-ticaret artık yalnızca satış kanalı değil; müşteri davranışlarından tedarik zincirine, fiyat optimizasyonundan sahtecilik önlemeye kadar veriye dayalı zekânın işlediği bir alan. Ancak kritik soru şu: Bu veriler kimin elinde?
Küresel pazaryerlerinde satış yapan firmalar için müşteri verisini tamamen kapalı devrede tutmak mümkün değil; platformlar bu veriyi kendi sistemlerinde saklıyor. Fakat firmaların kendi web siteleri, uygulamaları ve CRM altyapıları üzerinden topladıkları bilgileri kapalı devre yapay zekâ asistanlarıyla işleyerek stratejik bağımsızlık kazanmaları mümkün. Burada hedef %100 kapalı devre değil; hibrit bir model.
Doğru yaklaşım, pazaryeri raporları, kendi e-ticaret sitesi ve sosyal medya etkileşimlerinden gelen bilgileri birbirini kontrol eden yapay zekâ modellerine beslemek. Böylece yanlış veriye dayalı kararlar engellenir, “doğru veri doğru kaynaktan” ilkesiyle güvenli bir dijital ekosistem oluşur.
Bursa, sanayi gücünü dijitalleşme ile taçlandırırken, e-ticarette de aynı vizyonu sergiliyor. Kapalı devre yapay zekâ çözümleri, yerel firmaların verisini korumasını sağlarken; hibrit modeller, küresel pazarlarda rekabet avantajını pekiştiriyor. Bursa böylelikle yalnızca üretim üssü değil, aynı zamanda “veri bağımsızlığını inşa eden” dijital bir merkez olma yolunda ilerleyecektir.
Ulusal Perspektiften Güvenli Yapay Zekâ
Türkiye, Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi (2021–2025) ile teknolojiyi ekonomik kalkınmanın ve dijital dönüşümün merkezine yerleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
“Hâlihazırda 250 megavat düzeyinde olan veri merkezi yatırımlarımızı 2030 yılına kadar 1 gigavat seviyesine çıkaracağız. Güvenli ve sürekli enerji altyapısına sahip veri merkezi bölgeleri kuracağız. Yapay zekâ alanında uzmanlık eğitimlerini yaygınlaştıracağız. Ulusal Yapay Zekâ Kurulu ile kamunun elindeki büyük veriyi değere dönüştürerek milletimizin faydasına projeler geliştireceğiz. Yapay zekânın getirdiği riskleri minimize etmek için gerekli tüm tedbirleri almaya devam edeceğiz.”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır:
“İnsanlık, tarihin en köklü dönüşümlerinden birine tanıklık ediyor. Dijital devrim dediğimiz bu sürecin merkezinde yapay zekâ teknolojileri var. Küresel ekonomiye yılda 4,4 trilyon dolara varan katkı potansiyeline sahip bu teknolojide geri kalmamız düşünülemez. Üretim sistemlerimizi, eğitim politikalarımızı ve teknoloji altyapımızı bütüncül bir stratejiyle şekillendirmeliyiz. Kamu, özel sektör ve üniversitelerimizin ortak hedefler doğrultusunda hizalanmasını sağladık; şimdi bunu daha ileri taşıyacağız.”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin:
“Eğitimde Yapay Zekâ Politika Belgesi ve Eylem Planı’mız, teknolojiyi insanın değer dünyasıyla uyumlu biçimde konumlandırıyor. Amacımız, dijital çağın gerekliliklerine uyum sağlayabilen, fikri derinliğe ve ahlaki sorumluluğa sahip bir nesil inşa etmek. Bir milletin asıl gücü, yeraltı kaynaklarında ya da teknolojik ekipmanlarında değil; hepsini güce dönüştürecek olan beşeri sermayesindedir.”